Hedef Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Namık Kemal Gökalp, küresel piyasalara yönelik 2025 beklentilerini açıkladı. Küresel merkez bankalarının faiz indirim süreçleri ve jeopolitik gelişmelerin ışığında, gelecek yıl finansal piyasaların oldukça hareketli olacağını vurguladı. Türkiye’nin ise ekonomik istikrarının ve öngörülebilirliğinin artacağına dikkat çekti.
ABD'deki başkan değişimi sonrasında, özellikle Donald Trump’ın seçim zaferiyle yaşanan siyasi geçiş süreci, ülkeler arasındaki ekonomi dinamiklerini etkilemeye devam ediyor. Gökalp, bu durumun ABD ekonomisinin Avrupa’ya oranla daha dirençli kalacağını gösterdiğini belirtti. Doların güçlü duruşunun, gelişen ülkeler açısından baskı yaratma potansiyeli taşıdığına vurgu yaparak, Türkiye’nin sıkı para politikası ile pozitif bir ayrışma yakalayabileceğini ifade etti.
Ayrıca Çin’in ekonomik durumu ve ABD’nin Çin’e uygulayacağı politikaların da önemli etkenler arasında olduğunu aktardı. Avrupa, düşük büyüme ve yüksek bütçe açıkları ile mücadele ederken, Çin’in Japonya gibi uzun süreli bir yavaşlama dönemine girebileceği belirtiliyor. Bu koşullar altında Türkiye'nin rekabetçi avantajlarını sürdürebilmesi için döviz ve enflasyon dinamiklerini dengede tutması gerektiği ifade edildi.
Dr. Gökalp, yılın ikinci yarısında yurtdışından sermaye girişlerinin hızlanabileceğini öngördü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son Para Politikası Kurulu toplantısında, faiz indirimlerine devam edeceğini belirtse de, sıkı duruşunu koruyacağı mesajını vererek şahin bir yaklaşım sergiledi. Bu durumun; enflasyonla mücadelenin kararlılığını artırarak, Türk Lirası'nda reel değerlenme sağlayacağı düşünülüyor.
Türkiye’ye sermaye girişlerinin devam etmesi ile TL'nin cazip getirisi, rezervlerin güçlü kalmasını sağlayacaktır. Mevcut politika faiz oranının bileşenine yıllık yüzde 64,8 gibi bir oran belirtilirken, reel faizin yüzde 9,3 seviyesinde olduğu ifade ediliyor. Yılın ikinci yarısında Merkez Bankası’nın swap kanallarını açması gibi gelişmelerle, sermaye girişlerinin hızlanması ve Türk varlıklarına olumlu etkiler yaratabileceği düşünülüyor.
Bununla birlikte, borsa tarafında da önemli bir ivmelenmenin görülebileceği, toparlanan bilanço etkisi ve yurtdışından artan ilgi ile birleşerek, özellikle yılın ikinci yarısında borsa performansını destekleyebilir. Dr. Gökalp, faiz indirim döngüsünün borsa için bir katalizör olabileceğini belirtirken, bu durumun yatırımcılar için cazip fırsatlar sunacağını vurguladı.
Hedef Holding'in grup şirketlerinden İnfo Yatırım, 2025 için önemli stratejik öngörüler sunarak, küresel merkez bankalarının faiz indirim döngülerine devam edeceği, enflasyonda dengelenme ve ekonomik büyümede yavaşlama öngörüldüğünü aktarıyor. Türkiye için 2025 yılında yüzde 3 büyüme ve yüzde 28 seviyelerinde bir enflasyon tahmini yapılmaktadır.
Raporda ayrıca, Türkiye'de faiz indirim döngüsü ile yüksek faizlerden getiri elde eden yabancı yatırımcıların riskli varlıklara geçişinin hızlanabileceği de ifade ediliyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışları, swap kanallarının açılması ve BIST 50'deki açığa satış yasaklarının kaldırılması ile birlikte, BIST'te katalizör etkisi yaratabileceği düşünülüyor. 2025 yıl sonu hedefi olarak BIST 100 endeksi için 14.500 puan seviyeleri öne çıkıyor.