Yuvamız İstanbul Çocuk Eğitim Merkezleri’nden duydukları memnuniyeti anlatan annelerden biri, “Benim kızım buranın sayesinde konuşmaya başladı. 3 yaşındaydı. Dil Terapisi okulu önerildi. Her şey çok pahalıydı. Yapamıyordum, özellere veremiyordum. Çok şükür burası çıktı ve benim kızım buranın sayesinde konuşmaya başladı” dedi.
“Ben sadece buraya kreş gözüyle bakmıyorum” diyen bir başka anne ise “Benim oğlum o kadar çok değişti ki buranın ilgisi, sevgisi… Sanki artık kocaman bir adamla konuşuyormuşum gibi. Çok memnunuz” ifadelerini kullandı.
Bir başka anne de “Ben sayenizde çalışıyorum. Buraya kızımı verdim. Sabah 08.00’de götürüyorum. Şimdi işe gideceğim. Çok mutluyum. Kızım burada ben de mutluyum” diye konuştu.
Güne Eyüpsultan’daki Çocuk Etkinlik Merkezi’nde başlayan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, çocuklarla zaman geçirdi. İmamoğlu, eğitim alan miniklerin velileri ile de sohbet etti. Çocuklarının aldığı eğitimden memnun olduklarını dile getiren aileler, İmamoğlu’na teşekkür etti.
“200’E KADAR HEDEF KOYDUK GÜCÜMÜZ YETTİKÇE”
“Çocuklar hepimizin evlatları. Benim çocuklarım da büyüdü tabii. Çocuklar mutlu olunca hayat da güzel oluyor” diyen İmamoğlu, “Mutluluk başka bir şey. Çocukken mutlu bir çocuk olarak büyüdüm şükürler olsun. Bir köy çocuğuydum ama mutluydum çok mutluydum. Ama demeyeyim çünkü köyler güzeldir. O ortamda olabildiğince annemizle, babamızla daha çok annemizle çok mutlu olduk. Şimdi de diyoruz ki bu şehirde zor bir ortam, koşullar bu ortamda da bizim olabildiğince gerçekten çocuklarımızı mutlu bir şekilde hayata hazırlamalıyız ki onlar daha güven içinde kendilerini hissetsinler. Bunun bir aşaması da siz değerli annelerin hayata dair yapacakları planlarında da önündeki engeller kalksın, hem çocuklar iyi yetişsin. Baktığımız pencere o. Onun için ve bu güzel mekânları dile kolay dün gibi başladık. Bugün 105 tane demek kolay bir şey değil. 105 tane böyle yapımızın olması gurur verici. 33 tane de yapılıyor şu anda. İnşaatları devam ediyor. 200’e kadar hedef koyduk gücümüz yettikçe. Bizim gibi ilçe belediyelerimiz de yoğun bir biçim bu işe katkı sunuyorlar. Eyüpsultan Belediyemizin de kendi kreş inşaatları ve yapımları başladı. Başka belediyelerimiz de… Dolayısıyla istiyoruz ki olabildiğince yaygınlaşsın ve insanlarımız çocuklarını kreşe verebilsinler. Kolay değil bugünkü koşullarda. Tek şey istiyoruz, Yarın bu ülkeye çok faydalı evlatlar olsunlar” ifadelerini kullandı.
“BİZ İŞİMİZE DEVAM EDİYORUZ”
İmamoğlu’nun sözlerine yanıt veren bir baba, “Bazı yayın organlarında kapatılacak diye haberler geçiyor. Milli Eğitim'e aktarılacak vesaire” dedi. Bir anne ise “Allah korusun. Allah göstermesin. Biz çok memnunuz” diye konuştu. İmamoğlu, “Öyle bir feveran koptu. Şimdi geri adım atıldı. ‘Öyle değil aslında biz onu başka yazdık, şuraya yazdık…’ Neyse. Hadi öyle diyelim, niyet okumayalım. Sözlerini beyan kabul edelim. Biz öyle bir şey demedik diyorlar. Peki, öyle kabul edelim ama biz gene işimize devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“KENDİLERİ TARAFINDAN AKIL EDİLMEYEN BİR ŞEY SİZİN TARAFINIZDAN OLUNCA ACABA KISKANDILAR MI?”
“Kendileri tarafından akıl edilmeyen bir şey sizin tarafınızdan olunca acaba kıskandılar mı?” diyen bir babaya İmamoğlu, “Ben şöyle bakıyorum. Mesela diyorum ki elimizden ne geliyorsa yapalım. Bu devletin bakanlığı ya da kreşi diye bir şey olabilir mi? Devletin ya da belediyesi diye bir şey olabilir. Belediye de milletin bakanlık da milletin. Hep beraber uyumlu… Dünyada birçok gelişmiş ülkede her iş aslında olabildiğince yerelden destekleniyor. Yani nasıl belediyeler mesela eğitimlerde daha çok etkin oluyor. Çünkü burada Eyüpsultan'ın, burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu işle birebir ilgilenmesi daha kolay, daha hızlı. Dünyada o yapılıyor. Bizde sistem farklı. Saygı duyuyoruz ama belli alanlarda biz kapatmakla yükümlü hissediyoruz kendimizi. Çok da iyi oluyor. Yani bugün ilçe belediyelerimizle 300’ün kreşimiz var İstanbul'da. Ne güzel bir şey değil mi? Yani inşallah 500-600 olsun. Ülkemizin her yerinde yapalım. Bakın bilim insanlarına göre çocuklar bu yaşta alacaklarının yüzde 90’ını alıyor. Ben demiyorum bilim insanları diyor. Ben demiyorum. Yüzde 90’ını alıyor. Ondan sonra sadece detaylar kalıyor. Kazanması gereken her yetiyi burada elde ediyor. Peki, imkânı olanın çocuğu alsın, olmayan almasın. Böyle bir şey olur mu? Olmaz” yanıtını verdi.
“KIZIM BURANIN SAYESİNDE KONUŞMAYA BAŞLADI”
Zehra isimli bir annenin, “Benim kızım buranın sayesinde konuşmaya başladı. 3 yaşındaydı. Dil Terapisi okulu önerildi. Her şey çok pahalıydı. Yapamıyordum, özellere veremiyordum. Çok şükür burası çıktı ve benim kızım buranın sayesinde konuşmaya başladı. Arkadaşlarıyla mutlu. Biz mutluyuz” sözlerine karşı İmamoğlu, “Zehra Hanım, şu sözümüz var ya, yani dünyaya bedel yani. Bana deseler ki seni ne mutlu eder. Beren inşallah bu aldıklarıyla yarın bu ülkeyi yönetsin. Öyle değil mi? Ama olur yani. Burada alırsa bu olur. Bizim temennimiz bu zaten. Onun için evlatlarımızın umudunu yüksek tutan her işi alkışlamak yerine tartışmak… Neyi tartışıyoruz Allah aşkına? Ben inanın yoruluyorum bu millet adına. Yani yorulmuyorum da gücüm var da yani milletin adına yoruluyorum. Nelerle uğraşıyoruz? Yorulmak derken yani estağfurullah yorulmam hiçbir zaman. İnşallah Allah bilir daha ne güzel anılar bırakıyorlardı. Ben çocukların yanına giriyorum bazen 4-5 ay olmuş başlayalı inanın öyle sorular soruyorlar ki hayranlıkla izliyorum. Bana otobüs seferlerini soran, bana işte parkları soran, bana şunu niye yapmadın diyen, yani bu hak arayan, hakkını sorgulayan, istediğimiz bu. Böyle yetişirse çocuklarımız vatanını daha çok sever. Milletini daha çok sever” dedi.
“OĞLUM O KADAR ÇOK DEĞİŞTİ Kİ BURANIN İLGİSİ, SEVGİSİ… SANKİ ARTIK KOCAMAN BİR ADAMLA KONUŞUYORMUŞUM GİBİ”
“Çocuğumda değişiklik var mesela. Ben sadece buraya kreş gözüyle bakmıyorum. Ya benim oğlum o kadar çok değişti ki buranın ilgisi, sevgisi… Sanki artık kocaman bir adamla konuşuyormuşum gibi. Yani biz çok memnunuz. Aşırı memnunuz” diyen bir başka anneye ise İmamoğlu, “Başka bir şey daha söyleyeyim size. Öğretmenlerimizin yüzde 99’u kadın yani ne kadar güzel. Ve bu da ayrı bir, ayrı bir nimet yani. Hani ben de gururlanıyorum bu meslek artık kadınların mesleği oldu, öğretmenlerin çoğu ilkokul, ortaokul, lisede de öyle. Bir de o gururu yaşıyoruz. Sadece o da değil. Psikolojik danışmanlarımız var. Aynı zamanda sosyal hizmet uzmanlarımız var. Ailelerle başka konuları konuşabiliyor. Burada temizlik hizmeti veren emekçilerimiz var. Hepsi bir arada, çok kimlikli bir sistem kurguladık burada. Yöneticilerimiz, kadınlar. Görüyorsunuz bu aslında çok özel bir durum. Bunu keşke ülkemizin her kurumu yaşasa. 100 kadının 30-35’i çalışabiliyor. Bu olmaz… Buraya evladınızı verirseniz, kafanız rahat olursa yarın size de iş buluruz” yanıtını verdi.
“BEN SAYENİZDE ÇALIŞIYORUM”
Tuğba isimli bir anne de “Ben sayenizde çalışıyorum. Kızımı buraya verdim. Sabah 08.00’de götürüyorum. Şimdi işe gideceğim. Ve çok mutluyum. Kızım burada ben de mutluyum” dedi. İmamoğlu ise “Ne mutlu bana. Allah bereket versin. Evinize bereket olsun inşallah. Bunu sağlamak peşindeyiz. Yani bir yuvada artık şehirlerde yani eskiden farklı olabilir. Geçti o bitti artık. Şehirlerde yaşıyorsak kadını ile erkeğiyle emeğiyle parasını kazanacak çocuklarını daha iyi yetiştirecek. Köyde kolaydı. Benim annem sabahtan akşama kadar işi vardı, emeği vardı, tarlası vardı, ineği vardı. O bitti. Şimdi şehirdeyiz. Kadınların önündeki engelleri kaldıracağız. Kız çocuklarımızı okutacağız. Bütün çocuklarımızı okutacağız. Yani hayat böyle güzel. Başka türlü olmaz. Başka türlü dünyaya ayak uyduramayız. Dünyaya ayak uyduralım. Bu çok net. Onun için gerçekten gururlandım. Ben söylüyorum yöneticilerimiz bilir, biliyorlar. Bir kreş açıldı mı bir tane metro hattı bitmiş gibi seviniyorum. Çünkü bu inanın buralardan yetişecek bir evlat, bakarsınız hayatı, dünyayı değiştirir. Öyle bir şey bulur ki çözülmemiş hastalığın çaresini bulur. Yapılmamış işi başarır. Ve yapar. Bizim evlatlarımız bunu yapar. Bakın işte bir pandeminin aşısını bu topraklarda doğmuş karı koca gitti Almanya'da okudular, onlar buldular. Bizim evlatlarımız bulur. Onun için yani burada on binlerce çocuğumuza verilen emeği bugün hesaplayamayız ama yarınlarda onun hesabı inanın çok büyük olur. Çok büyük kazanırız. Derdimiz bu. Evlatlarınıza başarılar. Sizlere güzel bir hayat diliyorum. Yuvanıza hem bereket duası ediyorum. Hem huzur duası ediyorum. Hepinize sağlıklı günler. Sizi görmeye geldik” dedi. Bir başka anne de “Ben 15-16 yıldır burada yaşıyorum. Hiçbir şekilde yolumuz, kreşimiz yoktu. Biz artık yarım saat 40 dakika yürürdük çocukları okula bırakmak için. O kadar büyük bir nimet oluştu ki bu burada bize” diyerek İmamoğlu’na teşekkür etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı